Bayındır Hakikat

Bayındır Hakikat

Denemeler
Bayındırlığın derinlerinde emsalsiz acılar yaşanırken, meta okyanusunda bol köpüklü kadehler tokuşur. Toplarken kartonları insan çöplerinden, ekmekler tazeyse eğer sevinirsin. DİOR mutantları, cinsel şehvetli erkle madde şehvetlilerin köle pazarı vitrinlerinden en çok taliplisi olandır. Bilirsin lakin yumuşak et’in karşı konulmaz hazzına kapılmaktan memnunsundur. Üreme vazifeli hücrelerin cinsel gayeli mahluklara evrildiği günden beri, oruçtaymış meğer hakikat. Adaletin boğulduğu binaların beton kalıplarını arşınlamak gelirken içinden, karınca kurtarır umutları yeniden. Haysiyetsizliğe biçilen temel kalıplar, binbir çeşit model uygulamalarla yoğrulur ve nihayet manipülasyon kaçınılmaz olur. Ey şerefli! Nerdesin? Gel gayrı… Taş duvarlar hep mi Kuzeyli? Okuyanı, okuduğuna pişman ederek oturmakta olduğun koltuğun vebali, senden olanı yerleştirdiğin kadronun şevkiyle katmerlenir. “Bizden olan hayırlıdır ve memleket makamlarına en layık olan o’dur zihniyeti, aman vekilimiz incinmesin hepimizin koltuklarını altımızdan çekiverir haa” iç sesleriyle yoldaştır. Yeni bir Talas mı…
Read More
AKILLI TEKSTİLLER

AKILLI TEKSTİLLER

Köşe Yazıları
Endüstri 4.0’ı yaşadığımız şu günlerde teknolojik ve bilimsel gelişmelerin takibine yetişmekte güçlük çeker olduk. Yapay zekalar, insansız hava araçları, dronelar, uzaya seyahat planları, elektrikli tırlar, uçan taksiler… Tüm bunlar ve daha fazlasını 90’lı yıllarda ancak bilim kurgu filmlerinde görebilirdik. Şimdi ise bakkala ekmek almaya gönderilen dronelarla karşılaşabiliyoruz. Bu yazıda; her alanda hızla devam eden bu gelişmelerin, “Akıllı Tekstiller” özelinde ne durumda olduğunu incelemeye çalıştım. Akıllı Tekstillerin Tanımı Akıllı tekstiller; çevresel şart ve etkileri algılayıp bunlara tepki veren materyal ve yapılar olarak tanımlanabilir. Bu tarz tekstil ürünleri, normal tekstil ürünlerinde var olan özelliklere ek olarak herhangi bir etkiyi (ışık, ısı, basınç, elektromanyetik dalgalar, ses ve ses ötesi dalgalar, hareket vs.) veya etki değişikliğini algılama ve buna bir tepki verme özelliğine sahiptirler. Akıllı tekstiller, hem algılama(sensör) işlevini hemde tepki (uygulama) işlemini gerçekleştirebilirler.…
Read More
Nurettin Topçu’nun Hayat Serüveni

Nurettin Topçu’nun Hayat Serüveni

Köşe Yazıları
“Bizim hareketimiz mesuliyet hareketidir; davamız hayata uymak değil, hayatımızı hakka uydurmaktır… Kırk sene öğretmenlik yaptım, mâbede nasıl girdimse sınıfa da öyle girdim”.  7 Kasım 1907’de İstanbul Süleymaniye’de doğan Akademisyen, yazar ve fikir adamı Nurettin Topçunun ilk nüfus kaydındaki ismi Osman Nuri’dir. Nurettin Topçu baba tarafından Erzurumludur. Ailesi Topçuzâdeler olarak bilinir. Annesi ise Kemaliyeli olan Kasap Hasan Ağa'nın kızı Fatma Hanımdır. Altı yaşında Bezmiâlem Valide Sultan Mektebi'nin ana kısmına başladı. 1922’de Büyük Reşid Paşa Numune Mektebi’ni bitirdi ve bu yıllarda, Mehmed Âkif’in bazı şiirlerini talebelerine ezberleten Türkçe muallimi Nâfiz Bey sayesinde Mehmet Akif’e karşı hayat boyu sürecek bir sevgi kazandı. Orta öğrenimini Vefa İdâdîsi, Lise tahsilini ise İstanbul Erkek Lisesi Edebiyat Bölümünde 1928 yılında tamamladı. Liseden mezun olan Topçu, Avrupa'da tahsil için sınavlara girer ve kazanır. 1928’de Fransa'ya gider. Önce Bordeux…
Read More
Y a V a Ş L a

Y a V a Ş L a

Denemeler
Susanın derdini konuşan anlamaz. Hakiki dert insanı konuşturmaz. Alır tüm kelimeleri zapt eder kaleleri. Geçici hırslar, dünyalık sevmeler, günahkâr düşünceler hayır getirmez. Biraz etrafımıza bakalım. Sokaklardaki iki büklüm 90'lıkların gözünden görmeye çalışalım. Bir yudum çayın, bir dost bakışının kıymetini hissedelim. Koşmayalım... Yetişmeyelim tranvaylara, kaçsın futbol derbileri ve tv dizileri. İnsan; sahip olmak için değil olmak için insan...
Read More
GöNüL KaoSu

GöNüL KaoSu

Denemeler
Bazen derki insan :"Bana rağmen gönlümün kanatlanmasına müsaade edebilir miyim?" Bir gün benlik çıkarda en keskin prensipleriyle gönlün aşka susamış ve aşka yanmak için uçan kanatlarını kırıverir mi? Cesaret yeter mi mutlu olmaya? Yoksa insanın en derinlerindeki kokuşmuş nefis kuruntuları ansızın misal; bir bebeğin hıçkırığında veya Mihriban’ın sokak ortasındaki en şen kahkahasında yıkar mı birden pembe hayalleri ve kalır mı kursaklarda en bakir sevinçler, umutlar, yarınlar...  Bu bilmecelere aldırmadan "aşk için aşka köle olarak İslamla gıdalanmış ve Anadolu ile yoğrulmuşdur, bu ise yeterlidir fıtrat üzere olmaya" deyip aşk atına binmeli mi? Ne yaman terazi... İnsanın kendi ile olan savaşıdır hakiki harp. Halbuki bellidir düşman ve meydan... Kaos ve nizam... Hangisi hayırlı? Bu fikir kaosunun bir yerinde durup tefekkür edip baş kaldırmak mı yoksa yuvaya salınmış bir çomak misali kulak tıkayıp…
Read More
SöZ ToHuMDur HeM de SeNeT

SöZ ToHuMDur HeM de SeNeT

Denemeler
"Söz namustur”, hakikatini insanların yüreklerinin en derinine işlercesine mahcubiyeti, utanmayı ve karşı taraftan gelecek tepkileri göze alarak, söze ve yazıya döküyor olmamıza rağmen; amenna ve saddakna cevabını verenlerin dahi gözlerimizin içine baka baka sözlerine ihanet etmelerini nasıl yorumlamak lazım? Bu kişiler ya sözü namus olarak görmüyor yâda namus kavramının ihtiva ettiği mana konusunda mutabık değiliz.  Veya namus kavramı bizim geleneğimizdeki anlamını kaybedip modern zamanlardaki kimi çevrelerin algılar ve tanımlar olduğu geniş meşrep bir halemi evrildi. Söz ve namus gibi bir toplumun en önemli hususiyetlerinden olan ve toplum halinde yaşayan bireylerin sosyal düzeninin, nizamının, intizamının sağlanması noktasında baş aktör olan bu olguların, bireylerin sinelerinde basitleşmiş, hafiflemiş olması ve yalnızca kanuni çerçevede hâkim karşısında kıymet görür bir vaziyette olması toplumda tamiri mümkün olmayan derin yaralar açmıştır.  Söz senettir. Söz namustur. Söz tohumdur. Söz…
Read More
Anadolu Coğrafyası

Anadolu Coğrafyası

Köşe Yazıları
Üzerinde yaşamış olduğumuz coğrafya öylesine çetin imtihanlar silsilesi içerisine çeker ki bizi, bu coğrafyada yaşayan her birey bundan nasibini alır. Her çağda, dünyevi anlamda ki üstün güç sahibi hangi devlet veya yapı olursa olsun, bütün plan ve programını Anadolu coğrafyasını hesaba katarak yapma mecburiyetin de kalır. Kıymetlidir bu topraklar. Mübarektir. Bu kıymet elbette insanından gelir. Mekânlara anlam katan, onları kıymetli kılan insanlardır. Tarih boyunca en ihtişamlı medeniyetler burada kurulmuştur. Bu toprakların mayasını eşref-i mahlûkat diye ifade edebileceğimiz erenler, ermişler, dervişler ve ermiş gönüllü alp bilekli insanlar yoğurmuştur. İsimlerini zikredip ruhlarına bir Fatiha gitsin ve bize de memleketimizin bu zor günlerinde bir destek, dayanak ve gönül ferahlığı getirsin gayesiyle; Çağrı Beyden Alparslan’a, Edebaliden Hacı Bayram’a, İbrahim Hakkı’dan Niyazi Mısri’ye, Abdülhamit’ten Mehmet Akif’e oradan Necip Fazıl ve Nurettin Topçuya kadar sonunu getiremeyeceğimi…
Read More
Muhasebe

Muhasebe

Köşe Yazıları
Tatlı bir söz, Mevla’ya vuslatın açar mı yollarını? Bir bebek çırpınışında görmez mi insan ötelerden gelmişliğin huzurunu? Toprak bilir mi ilkbahar mış son bahar mış? Kader ne kadar müsaade eder insana? Kısmette, nasipte rolü nedir ve ne kadardır insanın? Ömrünü tamamlamak üzere olan biri, 3 çocuk 6 torun ve ev, araba sahibi olmuş olmanın verdiği huzurla mı alıp vermeli son nefeslerini? Bir isteyiciye kolayca arabasının camını kapatan mı yoksa her seferinde bir 5'lik veren mi haklı? Hem namazını kılan hem de şarabını içene ne olmalı muamele? Yalancının namazı kurtarır mı ikiyüzlüyü? Şehirlerin tarihi dokusuna tecavüz eden müteahhit, kanuna uygun yapmış işlerini, peki Gayretullaha dokunan kısmı ne olacak? Binalarımız ne sunmakta evlatlarımıza ne anlatmakta asırlar öncesinden? Günde 12 saat çalışanın hakkının 1400 olarak belirlenmesinin vebali kaç kuşağın boynunda? Tv’lerin dadılık yaptığı…
Read More
Gücenik Can Mırıltıları

Gücenik Can Mırıltıları

Köşe Yazıları
Derin bir tefekkürle yürek mırıldanmakta: “lügatta bulunan hangi sözcük; ana rahminden doğmakta olan bir bebeğin, insan ruhundaki etkisi nispetinde tesir eder topluma”. Gözle hakikati görmenin mümkün olmadığına iman etmiş olarak, hakikatin penceresinden bir toplu iğne miktarı yansıma gördüğüne inanmış kutlu kişi... "Ya eyyühellezine amenü!" hitabını en derinlerinde hissederek damla damla eriyip bitmekte… Taş duvarlar gibi imani karakterler değilse yoldaşlar, yol da batıl yoldaşta. Tövbe müessesesi gönlümüzü ferahlatırda hamdeder devam ederiz yola. Amma artık bir elifcikten ilham alıp yolun hakkını veren yolcular olma zamanı gelmedi mi… Şahsi imtihanların payına düşeni verirken, ümmetin sırlı imtihanlarına omuz vermek telaşesin de olanlara derttaş muttakiler gerekir. Bakma, virane mimarilere öykünen ve her satırda eveleyip geveleyen halime… Can emanetini o âdemden bu âdeme atışım hep O’nu aramaktandır. Muradım, her yeni âdemde hakikat zerreleri bulmaktır. Belki de…
Read More